Uzay Pastanesinin 50 yıllık hikayesini başa dönmeden anlatmak çok zor, Uzay’ın kuruluşu aslında bir yol hikayesi.. Dedelerimize uzanan bir yer arayışı, bu yere kendi yeteneğini koyma ve mesleklerini bir köklendirme niyeti.. Bizler bu yolculuğun üçüncü kuşak sürdürücüleri ve anlatıcılarıyız. Rahmetle andığımız dedemiz ve kurucularımızdan Ali Birgül’den dinlediklerimiz ve ömrü uzun olsun babam Nizamettin Erol’un ikinci yarısına tanık olduğu bu miras; tam bir mücadele tarihini bize sunar. Kuruluşunun ilk aşamalarında; önce Rusya’da tohumu atılan ve filizlenecekken hareketlenmeye başlayan ülke karşısında, sırasıyla Polonya sonra da ülkemize taşınan bir marka hikayesidir.

İçinde Mutluluk Saklı Bir Yolculuk

-Sene 1960 Polonya-

Memleket Özlemi & Meslek Tutkusu

O zamanlar ki adı, Turecka yani “Türk” anlamına gelen bu pastane ve bu pastanenin bizdeki, bir kopyası dahi olmayan, kenarları yırtık bu siyah beyaz fotoğrafı, bize aidiyet ihtiyacını çok güzel yansıtır. Üzerinde Fırın & Pastane ve kocaman İstanbul yazan bu tabela, bir memleket özlemi duygusu taşır; nitekim bu mekan; gece gündüz çalışan, nerdeyse tek evi burası olmuş ailemizin, gerçekten yabancı ülkedeki yurdu, yuvası olmuştur. Özlem gittikçe artar, şartlar değişir ve

Sene 1971-1973 Türkiye

Dönüş ve Yeniden Doğuş

Polonya macerası bir süre devam ettikten sonra, Türkiye’ye dönüş gerçekleşir. Her gittiği yerde, tecrübeyi, duyguyu, bulunduğu mekana taşıyan bir isimle varlığını devam eden pastanemiz; bu kez –Bursa’da, Polonez Pastanesi olarak, Altıparmakta yerini alır.  Markamız bu süreçte cebine, bambaşka deneyimleri, ülkesel tatları,  umut ve inancı koyarak, ülkesinde var olma mücadelesi verirken, büyük amcamız Mehmet  Erol'un Polonya’ya dönüşü ile dedemiz Hamza Erol Çamlıhemşin'den Bursa'ya gelip, kardeşinden Polonez Pastanesini devralır. Sonrasında Çamlıhemşin'de devlet memuru olan büyük oğlu, babam Nizamettin Erol'u Bursa'ya çağırır ve Polonez'i kendisine emanet eder. Nizamettin Erol, dönemin kötü giden şartlarını iyiye çevirme mücadelesinde en büyük destekçisi; bacanağı Ali Birgül'ü, pasta ustası olarak Ankara'dan Bursa'ya çağırır. Bu badireli yolculuğun sonunda, iki bacanak, ortak olarak Uzay Pastanesi'nin temelini atarlar. 

Pastanemiz, aslında farklı farklı ülkelerde doğmuş büyümüş bir çocuk gibi olsa da, şimdiki kimliğini en baştan kazanır gibi yeni kahramanları ile kendini var edecektir..

Bir zamanların Turecka ve Polonez’i,  arkasında bıraktığı bu yolcukla; çabalayarak, deneyerek yanılarak, bildiklerinin altını çizerek, yeniliklere hasretle şekillenirken; aynı içindeki keşif duygusuna paralel - döneme damgasını vuran bir olay, ona şimdiki ismini kazandırır.  “UZAY” O dönemlerin yankı uyandıran, Aya çıkış serüveni, babamı ve Ali dayımı öyle etkilemiştir ki, kazanılan bir başarının, dilden dile aktarılması ilham kaynakları olmuştur. Tatlara ve tatların hafızasına inanan bu ikili için, her güzel şeyin bir etki alanı olduğu gerçeği, Uzay markasının süregelen kodlarından biri olmuştur. 


3 kuşak temsilcileri; kuzenim İlker Birgül, Fatoş Birgül ve ben, markanın köklenmesinde , bilinirlik kazanması yolunda çok yol kattettik. Bu yeni dönemde büyümeyi , kimlik kazandırmayı, ruhu kaybetmeden yenilenmeyi ve Bursa’nın Uzay’ının sevilen bir marka olmasını sağlamayı hedef alarak çalışmaya devam ediyoruz.

Bursa'nın Uzay'ı 50 yaşında

Böyle bakıldığında, o günden bugüne geçen 50 senede, kaliteyi, yaratıcılığı ve hizmeti her şeyin kalbine yerleştiren Uzay, her şeyden önce bir yaşam öyküsüdür. Onu oluşturanların, ona dokunanların ve en önemlisi de bu tada inanan, güvenen ve anlatıcı olan sevenlerimizin yaşamlarının.. 

İçinde mutluluk saklı mottomuz, yediden yetmişe herkesi kocaman bir  mutluluk parantezine almaktadır;  Bu mutluluk anlarına; bir dilim pastada, kutlamalarımızda, küçük bir çocuğun elindeki bir külah dondurmada, ziyaretlerde hediye edilen bir uzay kutusunun yüze yansımasında şahit olmak ve zihnimizin anı duvarında yıllardır çerçevelemek,  50.yıl çalışmalarımıza da esin kaynağı olmuştur.

Gittikçe büyüyen Bursamızda, gittikçe büyüyen çerçevemiz ve içine sığdırmayı istediğimiz nice anıyla.. yolumuza devam ediyoruz.. 

 Hikayelerini bizimkiyle birleştiren 50.yıla beraber taşıdığımız herkese, tüm kalbimle teşekkür ediyorum.

Hanife EROL YEŞİL UZAY PASTANESİ 3. KUŞAK TEMSİLCİSİ



"Nostaljik Tezgah"


Yolculuğumuza eşlik etmiş, Bursalı çok değerli konuklarımızla Röportaj Serimiz:

"Yarım Asırlık Sohbetler"


İstiyoruz ki biz, yeni yaşımıza girerken ve pastamıza kendi mumlarımızı koyarken, bizimle aynı dönem doğan “1973” doğumlu Bursalı sevenlerimizin de doğumgününü kutlayalım ve 12 ay boyunca heyecanlarına ortak olalım.